Çiğdem Dengiz sadece bir öğretmen olmadı bizim için... Yeri geldi anne oldu, yeri geldi doktor oldu, terzi oldu, aşçı oldu, ressam oldu, şair oldu, yazar oldu, kuaför oldu, çok iyi bir dinleyici ve çok adaletli bir bilim insanı oldu ama en önemlisi de Çiğdem Dengiz bizler için bir ‘idol’ oldu. Şimdi geriye dönüp baktığımda yaşadığımız onca güzel anı, onca güzel emek ve milyarlarca gülücük kaldı elimizde. Küçük bir kız çocuğuna verilecek olan en güzel hediyeyi; ona, mesleğinize olan tutkunuzla verdiniz. "Ben de öğretmenim gibi olmak istiyorum," cümlesi her şeyin özetidir aslında. Sizinle sadece okuma yazmayı değil, kalem tutmayı, paylaşmayı, dikiş dikmeyi, anlamayı, dinlemeyi ve en önemlisi de iyi birer insan olabilmeyi öğrendi öğrencileriniz. Siz okulun bahçesinden girdiğinizde sizi görüp de gülümsemeyen bir öğrenci görmedim hiç. Kimi görsem size doğru koşup sımsıkı sarılıyordu. Bunu başarabilmiş nadir öğretmenler var bu hayatta ve bizim de bu öğretmenle yollarımız kesiştiği için çok şanslıyız. İyi ki tanıdık, iyi ki bizim öğretmenimiz, iyi ki bizim canımız oldunuz.