"Tarih" diyordu Fehim Hoca; "Sizin bugün nasıl ve nerede yaşayacağınıza, dün verilen karardır. Dün birileri, sizin bu vatanda, bu bayrak altında, mutlu, huzurlu, özgür bir şekilde yaşamanıza karar vermiş; bunun için de kendi canını, kanını, malını ve hatta sevdiklerini feda etmiştir. O halde, sizin için kendini feda edenleri tanımak, bilmektir tarih. Eğer onlar dün, canının derdine düşseydi, bugün senin de özgürce yaşayamayacağını bilmeli ve senin için kendini feda edenleri unutmamalısın."
Fehim Hoca için "Tarih", kalemindeki mürekkeple yazdığın bir hatıra defteri değildi. "Senin bu vatan toprağında özgürce yaşamanı isteyenlerin; kalemine damarlarından çektiği kanı mürekkep edip; her köşesini karış karış imzalayarak sana verdiği tapu senediydi. O yüzden, tarihi yazan kahramanları tanımalı, bilmeli, onlara minnet borcun olduğunu unutmamalıydın. Ve sana verilen bu tapu senedini canından aziz bilmeliydin!"