... Bu harekette yer alanlar için böyle olgular eski deyimle ahval-i âdîyeden sayılmalıdır, sayılır da. Bunun doğal bir sonucu olarak da bu uygulamaların en ağırına, hem de defalarca uğranılmış olsa bile, bunlardan söz açmak, hele kendisi için bir övünç payı çıkarmak, bir zaaf, zayıflık görüntüsü sayılır, hoş görülmez. Benden önceki kuşakların bu konuda ne kadar duyarlı olduklarının yakından tanığıyım. Ben de bugüne kadar o duyarlılığın dışına taşmamaya çalıştım, taşmadım. Oysa şimdi bu kitapta bütünüyle bunu yapacağım, geçirdiğim sorr gulamalan, gözaltıları, davaları ve mapusluk günlerimi anlatacağım." Nihat Sargın Cezaevi Anılan’nı bu sözcüklerle sunuyor. Anılara eşlik eden "ağdalı, tumturaklı, tozlu raf kokulu" belgeler özel merakı yoksa okuyucunun ilgisini çekmeyebilir. Ama, fazla gün ışığı görmemiş bir dönemin "Nihat Sargın titizliği ile" yazılmış anılarının okuyucuyu zenginleştireceğine İnanıyoruz.