Ne birine aşık olmak için zamana ihtiyacımız var ne de aşkın beklemeye tahammülü.
İşkence dolu bir mahkûmiyet hayatı yerine onurlu bir ölüm ihtimalini seçerek firar eden iyi kalpli bir anarşistin ayakları bir yeryüzü cennetinin topraklarına değdiğinde, merhametli Tanrı’nın suçluları da sevebileceğini anlayacaktı.
Onu, tutkulu bir faninin dünyada görebileceklerinden çok daha fazlası bekliyordu: Tek kişilik bir krallık, gizemli bir bilge, aşkın zindanı, düşler evreni, güler yüzlü bir azap ve nihayet bütün güzelliğiyle şeb-i arus.
Yeryüzünde, sadece aşkın ve adaletin olmadığı yerler karanlıktır.