Tükendi
Stok AlarmıXV. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış ve Halvetîliğin Cemâlîye kolunun kurucusu olan Cemâlî Halvetî, döneminin önde gelen mürşidlerinden olduğu gibi, birçok alanda verdiği eserlerden anlaşıldığı üzere büyük bir de âlimdir. Yaklaşık otuz civarındaki eseri arasında hadis alanında yaptığı üç adet çalışması mevcuttur. “Te’vilâtü Erbaîne Hadîsen” ve “Şerhu Erbaîne Hadîsen Kudsiyyen” isimli bu eserlerinde Cemâlî’nin işlediği konularda, onun daha çok tasavvufî yönünün öne çıkması dikkat çeker. Cemâlî, iyi bir düşünür ve tasavvufî bir konuyu anlatırken şiirlerden deliller getirecek kadar iyi bir şair olmanın yanında eserlerinin büyük çoğunluğunu Arapça yazacak kadar da dile hâkimdir. O, birçok alanda eserleriyle zamanının ilim ve fikir hayatına önemli ölçüde katkı sağlamış, padişah ve diğer yöneticiler ile iç içe olması sebebiyle bir anlamda siyaseti de etkilemiş, yönlendirmiş ve onların desteğini almıştır. Bu destek ortamını iyi değerlendiren Cemâlî’nin etkisi, halkın da desteğiyle İstanbul ve Anadolu’nun birçok yerinde yayılmış ve yetiştirdiği talebeleri ve müritleri aracılığı ile Anadolu sınırlarını da aşarak Rumeli’den Balkanlara, hatta Afrika’nın bazı bölgelerine kadar ulaşmış ve oralarda irşad faaliyetlerinde bulunmuştur.
Cemâl-i Halvetî’nin, erbaûn şerhlerine aldığı hadisler münakaşa konusu olsa da bunlardan bir kısmının mâna ile rivayet edildiği, mukaddimelerinde de belirtildiği gibi eserlerin sûfî meşreb bir çalışma olduğu ve hadislerin işârî bir üslup ile yorumlandığı görülmektedir. Yazar bu eserlerinde bazı tasavvufî kavramları açıklamış, bazı dînî kavramlara da tasavvufî yorumlar getirmiştir. Bu yorum ve izahlar onun tasavvufî anlayışı açısından da önem arz eder. Cemâlî, eserlerine aldığı hadislerin açıklamasını yaparken zaman zaman kapalı anlatımlara girmiş ve bu anlatımlarını âyetler, hadisler, sahabe ve tabiîn sözleri, şiirler, darb-ı meseller ve hikâyelerle desteklemiştir.
Bu çalışma ile müellifin hayatı, bu iki eser özelinde üzerinde durduğu tasavvufî kavramlar, şerh metodu ve diğer dînî kavramlara getirdiği tasavvufî yorumlar ortaya konmuştur. Hadislerdeki gizli mânaları ortaya çıkarmak için keşf ve ilham gibi işârî yorumlarla kaleme alınan bu iki eserin Hz. Peygamber’in hadislerinin anlaşılmasına katkı sağlamasını ümid ederim.