Atçı Obası, Altay Dağları’nın kuzey eteklerinde kurulmuş kırk çadırlık küçük bir Türk yurduydu.
Güneş karlı tepelerin üzerinden aşalı bir saat olmuş, ortalık iyice kararmaya başlamıştı. Mart ayının yirmisine gelindiği halde hava oldukça soğuk ve sertti. Keskin bir rüzgâr, inceden yağmaya bağlayan karı tozutarak oba çadırları arasında yer yer küçük tepecikler oluşturuyordu. Çok uzaklardan duyulan bir kurt ulumasına karşılık veren köpekler, taş haydanlardaki atların huysuz kişnemelerine neden oluyordu.