Bu kitap bir aşk romanı olmanın ötesinde evliliği, dostluğu ve yayınevi dünyasını her yönüyle gözler önüne seren, klasiklerin yanında yer alacak modern bir yapıt: Çehov’a övgü. Dramatik yapısıyla bizi büyüleyen bir kurmaca…
Rusça öğrenmek için İngiltere’den gelen Peter, Puşkin Meydanı’nda Katya’yla karşılaşır. Katya, son demlerini yaşayan Sovyet Rusya’sında İngilizce özel ders almaktadır. Kapitalist ve *Vahşi Batılı* olarak adlandırdığı bir Avrupalıyla, *Peter* ile evlenir ve Londra’ya taşınır. Gizli gizli şiirler yazan, arkadaşlarının *Yoldaş* dediği Katya’nın en büyük hayali bir yayınevi kurmaktır. Yayınevi kurulur ama zor günler yaşar. Keşfedilen Zinayda Mikaylovna’nın günlüğü ve Anton Çehov’un daha önce basılmayan esrarengiz kitabı yeni kurulan bu yayınevini kurtarabilecek midir?
*Bu defterin başına ilk oturduğumda kendime defteri pişmanlıklarla doldurmayacağıma dair söz vermiştim. Hayat bana iyi davrandı. Fırsatlarım, iyi ve sevgi dolu bir ailem oldu. Ama pişman olduğum birkaç şey var. Belki de zihnimi rahatlatmak için, biraz melankoli havası getirecek olmasına rağmen düşüncelerimin o anılara dönmesine izin verip hâlâ pişman olmamı gerektirecek bir sebep var mı diye bakmalıyım.*
*…Anton Pavloviç, yazar olan. Sesi derin ve güçlü; işi kelimelerle olan birine yakışır şekilde. Elimi öptü ve bir süre tuttu. Hassas bir dokunuşu vardı. Doktor olduğunu öğrendiğimde bu yüzden şaşırmamıştım. Annem yazarlığından bahsetti. Moskova’da sahnelenen bir oyunu olmuştu ve hikâyeleri Northern Herald ve New Times’da yayımlanmıştı.*