Tükendi
Stok AlarmıNOT: SENİ SEVİYORUM
O benim koruyucu meleğim…
Bazı insanlar ruh eşlerini bulmak için belki bir ömür beklerler… Birbirlerinin çocukluk aşkı olan Holly ve Gerry içinse durum öyle değildir. Onların arasındaki uyum neredeyse doğdukları anda kendini belli eder. İkisinin ruhu aynı dili konuşur, kavga ederken bile birbirlerini güldürebilirler. Dünyadaki hiçbir güç onları ayrı düşüremez. Ta ki bir gün ölüm kapılarını çalana kadar... Ama bu da bir son değildir çünkü ölümün bile söküp atamayacağı bağlar vardır.
Gerry ardında mektuplar bırakır. Bu mektupların her biri ölümünden sonra her ay bir tanesi açılmak üzere Holly’ye postalanmıştır. Aylar geçip mektuplar teker teker açıldıkça Holly’nin dünyası değişmeye başlar. Aile, dostlar, sevgi ve hatta ölüm bile bu yeni dünyada ahenkli bir tablo oluşturacaktır…
""Gerçek aşk ölmez derler, ama kimse pek kulak asmaz. Not: Seni Seviyorum bu söze neden inanmamız gerektiğinin bir kanıtı.""
-Cosmopolitan-
""Sevdiğini kaybetmenin ne demek olduğunu bilenler için… Mutluluk ve kalp kırıklığı bir arada.""
-Express-
KADERE BAK!
Bizim aramızdaki ne biliyor musun? İyi ve kötü, güzel ve çirkin, dünyadaki tüm hislerin bir araya gelip yarattığı gizemli bir tutku…
Rosie ve Alex en yakın arkadaşlar olarak hayallerini, umutlarını, en tuhaf anlarını ve birçok ilki paylaşırlar. Fakat Alex’in ailesinin Amerika’ya taşınmasıyla bu güçlü dostluk tehlikeye girer. Aralarındaki iletişim kopmasa da yanlış anlaşılmalar, şartlar ve kötü talih onları ayrı düşürür. Peki bir gün her şeyi riske atıp tekrar birbirlerine kavuşmanın yolunu bulabilecekler midir?
""Pamuk şekerden bulutlara tutunup gökyüzüne yükselmek gibi… Kadere Bak! ağladıktan sonra yüzünüze yerleşen rengârenk bir kahkahaya benziyor!""?
-Heat-
""Kalbinizi ısıtıp sizi bir girdap gibi içine çeken usta işi bir roman!""?
-Company-
""Mesafeler, büyük sevgilerin önünde duramaz. İşte size kanıtı.""
-The Guardian-
AŞIK KUŞLAR
Ona âşık olmayı öğretmek için sadece iki haftası var...
Şans bu ya, depresyon denizinde boğulmak üzere olan Adam ile hayatını bir türlü yoluna koyamayan, derdi başından aşkın Christine’in tanışması talihsiz bir gecede gerçekleşir: Otuz beşinci yaş günü yaklaşmakta olan Adam intihar etmek için bir köprüye çıkmıştır ve oradan geçen Christine de Adam’ı ikna etmek için çılgın bir teklifte bulunur. İki hafta içinde Adam’a dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu ve aşkı bulmak için hiçbir zaman geç kalmış sayılmayacağını kanıtlayacaktır!
İddialı teklifine rağmen Christine’in büyük korkuları vardır. Başarısız olursa bunun sonuçlarına katlanabilecek midir? Peki ya aşka ve hayata dair bildiği her şeyin bir yalan olduğunu anlarsa ne yapacaktır? Hepsinden öte, bir hayata mal olabilecek bu macerada onu çok daha karanlık soruların beklediğinin farkında mıdır?
""Biraz neşe, biraz keder kokan bir romantik komedi.
İçiniz kıpır kıpır olacak!""
-Marie Claire-
""Cecelia Ahern’in romanları bir kutuda saklanan mücevherler gibi. Kutuyu açtığınız anda ışıltılar gözlerinizi alıyor.""
-Adriana Trigiani-
""Modern bir peri masalını andıran bu romanda Cecelia Ahern, karakterleri baştan sona canlı tutan keskin bir zekâya sahip olduğunu kanıtlıyor.""
-Hello-