Uçurumun kıyısında bir dağkeçisi. Doğanın yitik ve tedirgin diliyle bakıyor bize. Yukarılara doğru tırmanıyoruz. Topraktan damar damar, rengârenk taşan her kaya, sinesini kümelenmiş minnacık çatlak çalılarına, çiçeklere, mantarlara sunuyor ve doğanın farklı bir yüzü olarak görünüyor. Az ötede kayagüvercinleri ve kayaların diplerinden fışkıran, başlarını taşlara vura vura uğuldayıp uçurumdan inen dupduru buzlu sular.