Doğu ve Batı kağanlarının dirliğinde, birbirinin gücünü ölçmeye çalışan, çerisini ve malını sınayan çaşıtlar vardı. Bu çaşıtlar Türkeli`ne baş olmak, diğer kağanlar hakkında bilgi edinmek için kullanılırdı. Türk yurtlarına Çin`den gelen çaşıtlar olurdu ama bunların yanı sıra, Çinliye yardım eden ve Suğdak denilen budundan da çaşıtlara da rastlanırdı. Bunlar Türk düşmanları olarak bilinirdiler.
Göktürkler, Ötüken`de yerleşmiş yüzlerce çaşıtla adı konulmamış bir mücadeleye girişmişti. Ne var ki, çaşıt ordusunun başındaki kişi de bir Göktürk`tü! Türk`ün Türk`le vuruşması ve çaşıtlığına rastlansa da, Türk`ün Çinliye çaşıtlıkla hizmet etmesi işitilmiş şey değildi! Ötüken`de artık, olmaz işler oluyordu.
Devletin en ulu sırrını taşıyan gümüş oklar, kimlerin elindeydi? Umay Ana`nın kutlu sırrı gizlediği kaplumbağa yontusu neredeydi? Vezir Tonyukuk, Bilge Kağan ve Kül Tigin`in ölümünden sonra Göktürk Devleti`ni ayakta tutmaya çabalayan İl-İtmiş Katun bütün bu soruların karşılıklarını bulmak zorundaydı.