Leo Kahrolası Hernandez.
North Boston Üniversitesi’nin yıldız koşucusu ve meşhur bekârıydı, ayrıca bundan sıyrılabileceğimi bilsem öldüreceğim insanlar listemin de bir numarasıydı.
Peki ya şimdi? O artık yeni ev arkadaşımdı.
Bir zamanlar Leo’ya âşık olduğumu sanmıştım. Şu anda ise ondan tüm varlığımla nefret ediyordum. Kim olduğumu ya da yıllarca hayatımı cehenneme çevirdiğini hiç hatırlamıyordu. Farkında olmadan onun karşısındaki eve taşınmadan önce bu durum umurumda bile değildi. O yaz yaşananlara ve Leo’ya rağmen hayatımı yaşıyor, dövme sanatçısı olma hayalimin peşinden koşuyordum.
Benimle yakınlaşmak için ne kadar çabalarsa çabalasın, kira bu kadar ucuzken ve evim dövmeciye bu kadar yakınken onu görmezden gelmeyi öğrenmiştim. Ta ki bu yaza kadar… Evimi su bastıktan sonra başka bir yere taşınmam gerekmişti ama gidecek hiçbir yerim yoktu. Böylece Leo Hernandez, bana reddedemeyeceğim bir teklifte bulunmuştu.
Ev sahibim bu sorunu çözene kadar, onunla ve diğer çocuklarla birlikte Çukur’da kira ödemeden yaşayacaktım. Sokağın karşısında otururken onu görmezden gelmek kolaydı. Ancak aynı evde, çoğu zaman üstsüz dolaşıp ukala gülüşü ve yakıcı bakışlarıyla beni izlerken bu neredeyse imkânsızdı.
Yine de denemeli, durumu ne kadar zorlaştırırsa zorlaştırsın onu kendimden uzaklaştırmalıydım.
Kalbimi zaten bir kez kırmıştı. Bunu tekrar yapmasına
izin vermeyecektim.