Fikir eylemden önce olursa yaratıcılık, eylem fikirden önce olursa taklitçilik olur. Düşünenler üretir, üretemeyenler ise taklit eder. Taklit ise önce mukallidinin zihnini öldürür. Bağlantı kurma işlevi, aklın en önemli özelliğidir. Taklit eden kişiler bağlantı kurma kapasitelerini kullanmadıkları için olayların illiyet bağını çözümlemede sorun yaşarlar. Taklidin çok olduğu yerlerde kabiliyetliler ile kabiliyetsizler eşitlenir, herkes aynı olur; düşünme, karşı çıkma becerisi olan kişiler bu kalabalıklar arasında kaybolurlar. Onların aykırı düşünmesi, farklı fikirler ileri sürmeleri onların eksikliği olarak görülür ve bu durum kolay bir şekilde dışlanmalarına sebebiyet verir. Bu gibi topluluklarda taklidi en iyi şekilde yapanlar ön plana çıkar, alkışı onlar alır, ucuz kahramanlığı onlar yapmış olurlar. Bireylerde var olan öz güvensizlik taklidi doğururken taklit de öz güvensizliği doğurur, böylece bireyler ve toplumlar içinden çıkılamaz bir hâlde debelenip dururlar.