Beden bizim toprak yanımızdır; doğar ve ölür, gelir ve geçer… Alınan ilk nefesle verilen son nefes arasında sınırlıdır onun varlığı. Oysa can öyle midir? Bilinmez bir ülkenin mensubu, ucu bucağı belirsiz bir yolun yolcusudur o. Kafeste durmayan, dünya sürgününe sığmayan işte bu yüzden sürekli dalgalanan yanımızdır. Can ve Nefes soluğunu ense kökümüzde hissettirecek şüphesiz.
Can ve Nefes’te en çok kendisi başlı başına bir dert olsa da gelişiyle cümle dertleri sona erdiren aşk var.
Erguvan renkli bir kalp kaleme almış Can ve Nefes’i. Bu yüzden bahar gibi müjdeler sunuyor okura. Hüzünden çok neşe ekiyor içimize. Sevindiriyor, mutlu kılıyor, umut veriyor.