18. yy başlarında Çarlık Rusyası İmparatorluğa dönüşmek, emperyalist amaçlarını gerçekleştirmek adına Kafkaslarda savaş başlatır. Kafkasya`nın en eski otokton halklarından olan Çerkesler, doğup büyüdükleri -nesillerini sürdürdükleri- toprakları iki asır savunurlar. Rakiplerinin ekonomik, teknolojik ve sayısal üstünlüğü karşısında 1864 te savaşı kaybederler.
İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük vahşetlerden biri o topraklarda yaşanır. Yaşam alanları yüz binlercesine toplu mezar olur. "Soykırım" ve "sürgüne" maruz kalır, ölüm ve kan kokan topraklara veda ederler. Acılarını geride bırakıp, hasreti nesillerce yüreklerinde taşımak üzere uzun bir yolculuğa çıkarlar. Karadeniz, hırçın dalgalarıyla binlercesini karanlığına çekip yutar.
Yurtlandıkları toprakları vatan bilip, insanlarla kucaklaşarak kardeş olurlar. Yeni bir başlangıç, yaşanacak aşklar onları beklemektedir. Hüzünlü ezgileriyle müzik, zarif figürleriyle dans yaşamlarının vaz geçilmez bir parçası ve atalarından kalan mirastır.