Halkbilimi araştırmaları, bir ulusun tarihini, kültürel ve estetik değerlerini gelecek kuşaklara aktarmanın en etkili yollarından biridir. Bu tarz araştırmalar aynı zamanda bir ülkenin sanatsal değerlerini ulusal ve evrensel düzeyde tanıtmanın ve başka kültürlerle karşılaştırmanın yollarını da açar. Türk halk kültürü geleneğinin zenginlik ögeleri olarak halk hikâyeleri, uzun yıllar Anadolu insanının edebi ihtiyaçlarını karşılamış, oluştukları dönemin tarihi olaylarını, kültürel kodlarını âşıkların gelenek içerisinden beslenen anlatımları ile günümüze kadar taşımıştır. Cahan ile Abdullah hikâyesi, Azerbaycan ve Doğu Anadolu sahasının karakteristik özelliklerini taşıyan ve Dede Kasım tarafından tasnif edilen bir anlatıdır. Bir aşk hikayesi olan Cahan ile Abdullah, epizotları ve motifleri bakımından klasik halk hikayelerimiz arasında önemli bir yere sahiptir.