Bu diyarda hiç kimse güvende değildir, özellikle masum birisiysen. Burası oldukça kirli, yok oluşa sürüklenen bir yerdi. Yollar, ormanlar, köyler hatta şehirler bile artık güvenli değildi. Zamanın çok ötesinde bir yerde, yaşayan insanlar yaşam mücadelesi vermekle uğraşıyordu. Bu topraklar kan ile beslenirdi, herkes bir kurtarıcı, bir kahraman bekliyordu. Fakat o kişiler sadece masallarda olurdu. 
Masallar... Çocukları uyutmak için yazılmış şeylerdi. Belki de gerçekti, belki de değildi. Bunu sadece yazan kişiler bilecekti. Peki ya o dinlenilen, inanılan, çocukların gülümseyerek uyuduğu masallar, yalansa? 
İşte tam olarak hikâye burada başlıyor! 
Bu evren çoktan yitip gitmeliydi, fakat gitmedi çünkü burası öyle bir yerdi ki tanrılar bile burayı terk edeli uzun zaman olmuştu. Tanrıların bile terk ettiği bir evrende ölümlüler nasıl ayakta kalacaktı?