1980`li yıllarda geleni kabullenen, olaylarla karşılaştığı zaman yaşamına yön vermeye çalışmış ve görünürde özgür, güzel, güçlü, toplumsal yeri bulunan, mesleğinde uzmanlaşmış bir kadının yanlışlarla dolu ve gitgide kayganlaştığını ve inişe geçtiğini fark ettiği yaşamının hikâyesidir Cadı Ağacı. Günün birinde o da herkes gibi yaşadıklarının hesabını verme konumuna gelir. Çatal bir yol ağzındadır; ya eskisi gibi yaşayacak, bozulmayı sürdürecektir, ya da... Yaptıklarını, yaşadıklarını bu sırada özünü aldatmalarını yargılama ânına ulaştığı zaman bir aynanın karşısında bulur kendini. Sorgulama başlamıştır: İnsan değerleri, duyguları, özlemleri ve kazanımlarıyla yaptıkları arasındaki tutarsızlıkları hatırlarken Doktor Nilüfer hayatında hiç yapmadığı bir şey yapacak, özünü ön plana geçirmeyecek, kendini savunmaya kaymayacak ve gerçekleri insafsızca irdeleyecektir. Cadı Ağacı`ndaki bu içtenlik ve açıklık çok tartışıldı ve romanı okuyan hiç kimse bu çekici, çarpıcı hikâyeye kayıtsız kalamadı.