Tom McCarthy’nin C ile Perec, Calvino ve Joyce’un meşalesini devraldığı düşünülüyor.
Serge Carrefax hem gürültünün hem sessizliğin sarmaladığı bir dünyaya açıyor gözlerini. Babası kablosuz iletişim üstüne deneyler yapıyor. Sağır olan annesi aile işi olan ipek üretimini sürdürüyor. Serge ve ablası Sophie de telgraf cihazları ve böcekler arasında büyüyor.
Serge’le birlikte biz de Versoie’deki huzurlu yaşamından gözlemci pilot olarak katıldığı Birinci Dünya Savaşı’na, savaş sonrası Londrası’ndan sahte mezar odalarıyla dolu Mısır’a uzanan bir serüvenin içinde buluyoruz kendimizi.
McCarthy’nin tanımlamasıyla Serge: *Ulysses’teki Bloom gibi, dünyayı sünger gibi emip süzüyor: adeta bir prizma. Gravity’s Rainbow’daki Slothrop gibi. Tristram Shandy gibi. Candide gibi. Etraflarında ne varsa yankılayan seslendirme kutuları onlar.*
2010 Man Booker Ödülü’ne aday gösterilen C İngiliz yazar Tom McCarthy’nin üçüncü romanı. McCarthy (1969) Londra’da yaşıyor. Remainder, Men in Space ve Satin Island romanlarının yanında Tintin and the Secret of Literature adlı bir inceleme kitabı bulunuyor.