Günümüzün önde gelen, özgün Alman yazarlarından Botto Strauss, 1970’ler Almanya’sının kollektif yalnızlığını yansıttığı oyunlarıyla "modern yalnızlığın şairi" olarak anılmaktadır. Hızlı teknolojik gelişme ile refah düzeyi yükselmiş Alman toplumunda bireylerin, aralarındaki iletişimi ve güveni kaybetmeleri, yalnızlık, terk edilmişlik duyguları ile kendi kabuklarına çekilip kendi duyguları ile baş başa kalmaları sonucunda psikolojik bir çöküş yaşamaları Büyük ve Küçük oyunun ana temasını oluşturmaktadır. Oyun, Almanya’da kocasından ayrıldıktan sonra yalnız kalmış bir kadının, sevgi ve iletişim bağınını kaybetmiş, manevi bir boşluk içindeki bu topluma yeniden tutunma çabalarını sergiliyor.