Toplum içinde yaşayan insan onun meseleleri üzerinde düşünmeden edemez. Bu aynı zamanda kendi varlığı üzerinde de düşünmek demektir. Zira fert, bedenini tabiata, dil, terbiye, bilgi ve kültürünü topluma, yani mensup olduğu millete borçludur.
Bir yazar kendisini ne kadar serbest hissederse hissetsin, mizacı, kültürü ve çevresi yine de onun gezinti alanını sınırlandırır. İnanılan temel kıymetler farkında olmadan şahsiyetimize şekil verir.
`Büyük Türkiye Rüyası`, yazarın inandığı temel kıymetler çerçevesinde sosyal ve kültürel meselelerimize eğilen yazılarından meydana gelmiştir.