Yağmur eski bir ninni gibi Cenne şehrinin üzerine tatlı tatlı yağıyor, Yusuf Aziz ise uykusu kaçmış, yatağında bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Uykusunu kaçıran ise beyninin içinde fırıl fırıl dönüp dolaşan, yüreğini pıt pıt ettirip duran bir şeydi. İşte o şey, günlerdir aklından hiç çıkmıyor, Yusuf Aziz’in şöyle derin ve tatlı bir uykunun kollarına atlamasına izin vermiyordu. Büyük Gün!
Ve büyük güne çok az bir zaman kalmıştı...