Bu eser, zâlim egemen tağutların işgal edip şirk ve tuğyan ile egemen oldukları İslâm topraklarında yaşayan Müslüman kardeşlerimize; tevhidî bir iman, tevhidî bir şuur, tevhidî bir bakış açısı, tevhidî bir dünya görüşü, tevhidî bir yaşayış ve ahlâk kazandırma gayretine yönelik kaleme alınmıştır. Esası kalplere nüfuz eden köklü bir ağacın, yani tevhîd ağacının temellerini işleme gayesiyle çıkılan bu zahmetli yolda, elinizde bulunan bu eser ile, tarihten bu yana Müslümanların üzerinde yürüdüğü inanç esaslarını işlemeye çalıştık. Asrımızda görülen yoğun fikrî kargaşalar ve birbirine muhalif inanç tasavvurları git gide bizi köklerimizden koparmış, neye nasıl inandığımızı bilemez hale getirmiştir. Bunun için yükselen bütün sesleri bir kenara iterek temiz pınarın yanında durup "hamîyyetuʼl-esâs" görevini üstlenmek bir zaruret içeriyordu. Bizde "İnançlar ve değerler taşımacılığı" olan bu iş için kollarımızı sıvayıp, gayret gömleğini kuşandık. Teolojik bir tahlil yerine, Rabbânî bir menhec olan Allahʼın birliği ve ona taalluk eden bütün meseleleri işlemeye çalıştık. Üzerinde ümmetin birleştiği bütün hususlarda doğruya isabet etme nimetine mazhar olduk; bir takım farklı görüşlerin olduğu ve olabilme ihtimalini taşıyan konularda ortaya koyduğumuz naçiz kanaatlerimizden kaynaklanan olası bütün hatalar için Rabbimizden mağfiret talep ederiz. Yükselecek nesiller, ancak akîdemizin berrak ışığında yükselip filizlenebilir. Hâssaten fitnelerin kara bulutlar gibi etrafımızı sardığı bu fitne dönemlerinde bu ışığa ziyadesiyle muhtacız. Bir nebze olsa da bu mütevazi eserimizle önce Allah Teâlâʼnın rızasını talep ediyoruz. İlim ehlinin tahlil, taltif ve tenkitleri ile daha da güzelleşeceğine inandığımız bu mütevazı eserimizi, siz değerli okuyucumuzla buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Âkıbet bugün, ilerde ve elbette muttakîlerindir.