Veysel Çolak`ın *Terin Yaktığı Bir Yaradan*ını okurken (1978) bir şiir seli karşısında buluyor kendini insan. Çok genç - 24 yaşında - bir şair olan Çolak, doğaçtan söyler gibi, soluk almaksızın, bütün içini boşaltıyor
Hayat, belli ki, her şeyden çok çekiyor genç şairi. Hemen her şiirde bir başka yüzüyle, bir başka görünümüyle vermeye çalışıyor hayatı.
Uzun şiire soluklu bir şair görünüyor Veysel Çolak. Daha ilk kitabına, nice orta yaşlı şairi kıskandıracak kadar çok sayıda güzel şiir koyabilmiş...
Mehmet H. Doğan - 1978
Terin Yaktığı Bir Yaradan (1978) adlı kitabında topladığı ürünleriyle coşkunun, sevginin, yaşama bakış biçimlerinin, başkaldırının, çelişkileri bilinçle yorumlamanın yarattığı bir ortamda kuşağın ortak dilinden arınarak kendi dilini yaratma becerisini gösterdi.
Şükran Kurdakul - 1980
Veysel Çolak`ın ayrı yanı gerek 1940, gerek 1950 şiiriyle bir hesabı olmaması. Bir toplum şiirini geliştirmek istiyor. (...) 1970`lerden sonraki genç şairlerin ortak verimlerinden, daha doğrusu bu verimlerin ortak yanlarından yapıyor çıkışını. Şiiri geliştirişi güzel. Daha cesur.
Cemal Süreya - 1975