Tükendi
Stok AlarmıGöç olgusu her zaman insanın üzerinde derin izler bırakan, hüzünlendiren bir kavramdır. Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de toprak kaybetmeye başlaması bu olgunun daha çok gündeme gelmesine yol açmıştır. Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti de kuruluşundan itibaren sıklıkla dış göçlere maruz kalmıştır. O nedenle komşu devletlerle göç ve göçmenlerin hukuksal statüsünü düzenleyen pek çok anlaşma yapmıştır. Böylece hem göçleri kontrol altına almak hem de gelen göçmenlerin haklarını korumak yolunu tutmuştur. Özellikle Bulgaristan’dan tarihte çeşitli dönemlerde ülkemize önemli göçler olmuştur. Yüzyıllar önce Anadolu’dan Rumeli’ye göç eden Türkler bu defa tersine bir göç olgusunu yaşamak zorunda kalmıştır.
Rumeli’den Anadolu’ya yapılan göçler içinde Bulgaristan’dan yapılan göçler önemli bir yer tutmaktadır. 2017 yılında tarafımdan gerçekleştirilen ‘1969-1978 Yılları Arasında Bulgaristan’dan Türkiye’ye Yapılan Yakın Akraba Göçü (Trakya Bölgesine İskân Edilen Göçmenler Örneği)’isimli yüksek lisans tez çalışmasının gözden geçirilip düzenlenmiş ve genişletilmiş hâli olan bu çalışmanın konusunu da bu göç olaylarından birbiriyle bağlantılı iki önemli göç oluşturmaktadır. Bunlardan ilki, 1950-1951 yıllarında Bulgaristan’dan Türkiye’ye yapılan zorunlu göç olup 1950-1951 yıllarında gerçekleşen göçün sebepleri, gerçekleşme süreci ve göç sonrası Türkiye’nin tutumunu anlatan kaynaklar bu çalışmanın birinci bölümünde ayrıntılı olarak incelenmiştir. İkincisi de bu göç sırasında çeşitli nedenlerle sınırların kapatılması sonucu sınırın iki tarafında parçalanmış bir hâlde bulunan ailelerin birleştirilmesini amaçlayan 1969-1978 Yakın Akraba Göçü ’dür. Yakın Akraba Göçü’nün Türk basınına yansımaları da çalışma içinde bir alt başlık olarak ele alınmıştır.