Burak dikkati yolda, bikini mayosunun içerisinde Saime’yi tepelerinden vuran güneşin altında ki suyu ılık bir hale getirmiş, güneşin ılıttığı berrak suyun derinliklerinde, daha henüz güneşe çıkmış vücudunun, beyaz görünen teninin güzelliğiyle bir balık gibi yüzüyordu. Suyun altında nefesini uzunca bir zaman tutmuştu, nefesi daralınca de suyun yüzüne çıktı, kıyıdan uzaklaşmış açıklardaydı. Burak’a suyun yüzünde dengesini sağlayıp kusursuz bir görüntüyle vücut hatlarını kullanıp da kıpırdanarak, yüz hatlarında bir tebessümle iyi olduğuna dair el sallıyordu.
Bir süre sonra Burak onu sudan zıplayarak dışarıya fırlamış, büyük, gelişmiş kocaman bir balık gibi düzgün ve diri, hayat dolu buldu karşısında. İlk defa güneş alan beyaz teninde pullanan su habbecikleri gençliğinin diriliğini dişiliğini körpeliğini tazeliğini dışarı yansıtıyordu.