Acı çeken İsa’nın bir resminden esinlenmiş olan Dostoyevski kitabında, çağdaş toplumun zalim gerçekçiliğiyle çatışan “çok güzel bir ruhun” portresini kaleme alır. İsviçre’deki sanatoryumdan St. Petersburg’a dönen nazik ve naif Prens Mişkin -diğer adıyla Budala- uzak bir akrabası olan General Yepanchin’e bir ziyaret yapar. Generali ve çevresini etkileyen Mişkin, güzel Nastasya Filippovna’yı görünce aklı başından gider. Kendini bir aşk üçgeni içinde bulan Mişkin, aynı zamanda bir şantaj, ihanet ve cinayet ağına da düşer.