Yapacak bir şeyi kalmadığında neye sarılacağını şaşıran insanlara dönüştük. O kadar çok insanın içinde insansız kaldık ki hâlimize acır olduk.
Bizi anlamadıklarını ya da anlamayacaklarını düşünerek bağladık kendimizi susa susa dalgınlıklara. Dalıp gider olduk her şeye...
Şarkıların, şiirlerin hatta okuduğumuz kitapların girdabında koca bir hortum oldu beynimizin gelgitleri! Her şeyi umursayan ama bir o kadar da umursamayanı olduk kendimizin…
Tek bir kelimeden binlerce anlam çıkardığımız günleri özledik belki de... Ve bir bakışla söylenmeyen sözlerden aradığımız medetleri özler olduk!
Vedası eksik gidişlerin, ardı sıra bakan kaybedenleri olduk. Üstelik gideceğini önceden bildiğimiz hâlde, kan kaybetmesine aldırmadan seyirci olduk yüreğimizin!
Ve sonra...