Düzenin mesaisinden kendi cenazesine geç kalan asgari insanlar tanıdım “kaderde varmış, kader yazmış, kaderin oyunu,” demeyi meslek edinmiş insanlar düşmeyi rutine vurup neye takıldığına bakamayacak kadar korkak insanlar anahtarı elinde tutup, kapıyı bulamayacak aciz mahlûklar sordum onlara, toprak nasıl kabul edecek bedenlerinizi? toprak kusacak sizi kokusu değişen yavruyu reddeden anne toprak tanıyamayacak sizi anlamı yitiren bir kelimenin hükmü nasıl biterse daha içinde anlam bile kazanamamış yaşamlarınız öylesine boş ve tuzak olacak anlamını yaratan kişiye şenlikler eşliğinde düzenlenen bir soykırım gün batımını izlerken esnemek gibi gelecektir bize.