Ali Çağlar Kale, hayatın kıyısında ve tam ortasında
duran insanların öykülerini ustalıkla anlatıyor. Gündelik
hayatın içinden kopup gelen karakterler, büyük
hayallerle küçük gerçeklerin çarpıştığı hikâyelerde
hayat buluyor. Kaybolan çocukluklar, suskun acılar,
kanayan yaralar ve umudu diri tutan kırık dökük
sevinçler…
Bu kitap, görünmeyeni gösteren, duyulmayanı duyuran
bir ses gibi. Yaşamak kadar sahici, dünya kadar
acımasız ama aynı zamanda umut kadar inatçı.
Bu öyküler, bu dünyadır.