Tükendi
Stok AlarmıBuda Mimarlık Ofisi’nin, Burak Pelenk ve Eda Yazkurt Pelenk’in öncülüğünde İstanbul’dan Barselona’ya, Karakas’tan Stuttgart’a uzanan farklı şehirlerde tecrübe edilmiş 10 yıllık mimarlık pratiğinin bir yansıması olan Bu da Bir Mimarlık Kitabı / This is also an Architecture Book isimli kitap YEM Yayın’dan çıktı.
Kitapta, Buda Mimarlık’ın, Turgut Cansever Başarı Ödüllü Peru’daki MALI Müzesi, Uluslararası Mimari Proje Yarışması Birincilik Ödüllü Karadağ’daki Pjevlja Hastanesi, Davetli Yarışma Birincilik Ödüllü İstanbul’daki Nef Beykoz Konutları, Ulusal Mimari Proje Yarışması Birincilik Ödüllü Çankırı’daki LÖSEV Rehabilitasyon Merkezi gibi 20’nin üzerinde ödül ve mansiyon kazanmış projesi yer alıyor.
Çağdaş Türkiye mimarlığının genç bir temsilcisi olarak tasarımlarıyla uluslararası düzeyde dikkat çekici başarılar elde eden Buda’nın mimarlık pratiğinden ve yaklaşımından seçilen örnekler plan, kesit, görünüş çizimleri ve fotoğraflar eşliğinde sunuluyor, Rotafilo Havacılık ve Gamak Makine’nin değerli katkılarıyla yayımlanan, Deniz Karagül tarafından tasarlanan kitapta Ofisin, özellikle genç tasarımcılara ilham ve umut verici öyküsünü mimarlık dünyası ile paylaşan kitapta yer verilen projeler; kamu yönetim yapılarından konutlara, sosyal merkezlerden hastanelere, kıyı düzenlemelerinden spor merkezlerine, sanat akademilerinden müzelere uzanan geniş bir perspektife sahip.
Ofisin kurucusu Burak Pelenk mimari üretimlerinin bu kitapta toplanmasına ilişkin şunları söylüyor: “Kabaca anlatmak gerekirse; ilk beş yıl, mimarın kendinden çok fazla katkıda bulunduğu bir zamana işaret ediyor; işler yolunda gitmiş ve ikinci beş yılı görebilmiş ise bu mimari pratik artık bahsi geçen pratiğin içinde üretilen projeler mimarı tanımlamaya başlıyor diye düşünüyorum geçen on senenin ardından. En azından bu durum bizim için biraz öyle oldu. Kâğıt üzerindeki her imge bir karakter kazanmış oldu gibi... Eğer bir kimlik kazanabilmişse bu kitaptaki projeler ya da mimar bu pratik içerisinde kendine bir ‘yapım yolu’ belirleyebilmişse bu ‘mutual’ bir iletişimin sonucu olmak durumundadır. Mimar ve imzasını attığı projeler el ele vererek zaman-süreç içerisinde bir ‘kimlik’ üretebilmiş oluyorlar.”
Türkiye’nin öne çıkan mimarları ise önsöz ve sunuş yazılarında Buda Mimarlık’ı özetle şöyle anlatıyor:
Ece Ceylan Baba: “Elinizdeki bu proje kitabı, bir mimarlık ofisinin aktif olduğu on yıllık süre içerisinde, yarışmalarla elde ettiği, ulusal ve uluslararası başarılarını kanıtlamış eserlerini bir araya getiriyor. Bu projeler yalnızca çağdaş mimari örnekler olmakla kalmıyor, mimarlığın disiplinler arası doğasını ortaya koyan, çevreselliği ve bağlamsallığı hassasiyetle gözeten bir tasarım yaklaşımını temsil ediyor... Ofisin elde ettiği başarılar, yalnızca birer ödül değil, aynı zamanda mimarlık ortamına yapılan değerli katkıların bir göstergesi oluyor. Kitap, tasarım sürecine dair sunulan eskizler, teknik detaylar ve görsellerle okura, mimarlığın düşünsel ve yaratıcı derinliğini anlamak için eşsiz bir fırsat veriyor. Ayrıca, mimarlık öğrencileri, akademisyenler ve sektör profesyonelleri için bir ışık kaynağı olmayı amaçlayan bu çalışma, nitelikli olan mimarlığın sınırlarını zorlayan bir bakış da sunuyor...”
Emre Arolat: “Buda’nın çok temiz ve okunaklı bir dili var. Ancak okuyucunun bu kitapta hayli ayrıntılı bir biçimde yayınlanan projelerin içine girmekten imtina etmemesini, her birinin arkasındaki mesleki ve zihinsel derinliği, bu yaşta zor bulunacak bir tür zihin açıklığını ve diğer yandan da inatla sürdürülen zanaatkârane çabayı hissetmelerini şiddetle tavsiye ediyorum...”
Can Çinici: “Konseptlere, kavramlara, ‘hoş’luğa, fotoğrafa, sözlü anlatımların iddialı ve muğlak çekiciliğine abanan zamanımızın mimari dünyası içinde, Burak ve Eda’nın yaklaşımlarını istisnai bir durum olarak değerli buluyorum. Samimi, alçakgönüllü, kendini geride tutan bu tür bir mimarlık faaliyetinin hedefi, gündelik yaşamın ayrıntılarına değer veren, unutulmuş ayrıntıları hatırlatan, keşfedilmeyi bekleyen bir noktada asılı duruyor. ‘Büyük söz’ün hedeflenmemesi de bilinçli bir yaklaşım gibi geliyor bana; zamanımızın PR soslu dünyası içinde adeta ‘kurtarılmış bir bölge’ oluşturuyor Buda Mimarlık’ın faaliyeti...”
Kerem Erginoğlu: “Eski izlerin devamını yakalayabilmek ve oradan belli bir noktaya doğru varmak da çok önemli bir süreç çünkü geçmişi anlamak, yapı kültürünü görüp ona göre yeniden günümüz şartlarına göre yorumlamak bu süreklliğin sağlanması konusunda önemli bir adım. Buda Mimarlık’ın işlerini incelerken, genç bir mimarlık bürosu olarak bu felsefeyi takip eden ve Türkiye mimarisine değer katacak bir anlayışla çalıştıklarını görmek bizim için gerçekten ümit verici...”
Hasan Çalışlar: “Türkiye gibi genç mimarların çok büyük olumsuzluklarla çalışabildikleri ama bunun yanında iş alma becerilerinin de yüksek olduğu bir ortamda kaliteden ödün vermeden çalışabilmek iyi bir disiplin. Zaman zaman bir güçlendirme detayındaki özen, bir diğer projede cephe partisyonlarındaki arayışları, her soruna farklı bir enstrümanla yanıt verme becerisini de gösteriyor. İnsana, ‘işte bu da mimarlık’ dedirtecek bir çaba bu...”