Tükendi
Stok Alarmı*Ben Timur!.. Timur ben!.. Anlamadınız, ben Timur!.. Çılgın fırtına!.. Savaşayım diye yaratıldım! Savaşların kasırgası… Ben oyum işte!.. Timur!..
Bunlar beni ölüm döşeğinde zannediyorlar. Hâlbuki ben ömür beşiğindeyim!*
Timur, çevresindeki hükümdarlara yazdığı mektuplarında özellikle: *Ben sizin gibi miras yedi değilim, buralara tırnaklarımla geldim.* demekten çekinmiyordu.
Babası Turugay’ın karşısına çıkıp: *Maveraünnehrin hali nice olacak? Bakın paramparça, ben buna çok üzülüyorum ve yönetime katkıda bulunmak istiyorum.* dediğinde daha onaltı yaşına yeni basmıştı. Timur, yine ayni günlerde arkadaşlarını toplayarak: *Zaman tez geçer birbirimizden hiç ayrılmayacağımıza, memleketimiz için hiçbir mücadeleden kaçınmayacağımıza yemin edeceğiz ve bana söz vereceksiniz. İmanınız üzerine, namusunuz üzerine, şerefiniz üzerine bana söz verin.* diyebilecek kadar derin bir hassasiyet örneği gösteriyordu.
Dünya tarihinin en önemli liderlerinden biridir Timur. Büyük savaşlar, görkemli zaferler onu çepe çevre sardı; lakin bunlar bile onu hiç mutlu etmedi. O yüzden çok derin gelgitler ve keşkeler yaşadı. Bunlar onu beş kez ölüm döşeğine düşürdü. Bu romanda hayatının son anında onu, bütün ayrıntılarıyla canlı bir şekilde geçmişini tekrar yaşarken göreceksiniz.