Memleketini ve memleketindeki gölü terk edip dağlara çıktığında Zerdüşt, henüz otuz yaşındaydı. Gittiği yerde ruhunu ve yalnızlığını dinledi, hiç usanmadan, on yıl boyunca… Ve bir sabah, yüreğinde duyduğu değişimle güneşi karşısına alarak bir karar verdi. Onun aydınlattığı gibi aydınlatmak istiyordu biriktirdiği bilgelik ışığını. Eğer aydınlatacak hiç kimse yoksa güneşin bir anlamı olabilir miydi?

İnzivaya çekildiği dağlardan işte bu düşüncelerle indi Zerdüşt. Çeşit çeşit insanlara tesadüf etti sonra. Uzun ve gizemlerle dolu bir yolculuk olacaktı bu.

Felsefesinin hâlen tartışıldığı ve çağının ötesinde olan büyük filozof Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı eserinde Tanrı ve üst insan gibi kavramları irdeleyerek ezberleri bozan bir bakış açısı ortaya koyuyor.

Birisi senin tanrını uyandırıncaya kadar uzun süre beklemek zorunda kalabiliriz.

Zira o yaşlı tanrı yaşamıyor artık. O tamamen öldü.