Hiçbir şey; abi iki gündür açız, özür dilerim bir parça yiyeceğiniz var mı? Kardeşime götüreceğim diyen Suriyeli yavrumuzdan daha kıymetli olamaz.
Hiçbir şey; Bosna-Hersek’in mezarlıklarını beyaz zambaklar gibi süslemiş mazlum milletin duygularından daha samimi olamaz.
Hiçbir şey; Gazze’de sahilde oynayan çocukların üzerine bombalar bırakan İsrail’e karşı direnen Filistinlilerden daha kahraman olamaz.
Hiçbir şey; Myanmar’da yurtsuz, yuvasız bırakılan Arakanlı Müslümanların sabrından ve direncinden anlamlı olamaz.
Hiçbir şey; Mısır’da halkın oylarıyla seçilmiş fakat zalimler tarafından zindanda şehit edilen Mursi’nin duruşu kadar olamaz.
Hiçbir şey; Dünya mazlumlarına gözümüzü, gönlümüzü kapatırsak bizi kurtaramaz.
Öyleyse; şöhreti amaç, makamı hedef, parayı kulluk, kardeşliği çıkar, davayı araç olarak görüyorsak, oturup düşünmenin zamanı gelmedi mi?