Bu kitap, 12 Eylül’de devlet tarafından yurttaşlarına yaşatılmış ama devlet kayıtlarına geçmemiş, gerçek öykülerden oluşmaktadır. Bu öykülerde gerçek yoldaşlık, dayanışma, özveri vardır.
Bu öyle bir özveri öyle bir yoldaşlıktır ki, işkencecilerin, kendisiyle arkadaşını karıştırdığını bile bile; ben *o değilim* demeyip, arkadaşının yerine saatlerce işkence gören, onun yerine ifade veren iki insanın yoldaşlığının öyküsü vardır.
Devrimci çocukları, kendi çocukları gibi gören, onları bir baba şefkatiyle korumaya çalışan *Onlara işkence yapmayın, bana işkence yapın* diyebilen ve onların yerine işkenceye maruz kalan 60’larında halktan bir insanın, devrimci gençlere olan sevgisinin öyküsü vardır.
Tutuklanmasına, ceza alıp sekiz yıl cezaevinde yatmasına neden olan ifadedeki Elif’in kendinden daha genç ve küçük çocukları olduğu için o Elif’in kendisi olmadığını mahkemeye söylemeyen Elif Ana’nın öyküsü vardır.