Bismarck’ın çelik iradesinden önce Alman toprakları onlarca prenslik ve krallığın egemenliğinde, parçalar halindeydi. 19.yy’ın en önemli devlet adamlarından biri olan Bismarck, İmparatorluğun Kartallı sancağı altında bütün prenslikleri Alman birliği altında toplayacak parolayı belirledi: Kan ve Demir!
Hem imparatorluğu hem de imparatoru kontrolü altına alan Demir Şansölye, mükemmel diplomasi yeteneği ve üstün siyasi manevralarla tarihe adını yazdırdı. İktidarı boyunca bütün muhalif hareketleri bastırıp, meclisi dağıtarak avcunun içinde tuttuğu imparatordan başka hiçbir otorite tanımadığını ilan etti.

Sosyalist hareketlerin doğduğu ve çok güçlü olduğu bir coğrafyada ihtilâl girişimlerine göz açtırmadı, sosyal politikalar geliştirerek halkın yüksek nabzını dindirdi. Fakat yeni İmparator II.Wilhelm, Almanya’da kendisinden daha yüksek bir gücün olmasından rahatsızdı, kendisi eski imparator kadar sakin ve uysal değildi.

değişmeyen bir kanun vardı. “Homo homini lupus”, insan insanın kurdudur. Ve coğrafya farketmeksizin “kurtlukta düşeni yemek kanundur”. Elinizdeki bu kitap, Demir Şansölye Otto von Bismarck’ın kurtlar sofrasındaki son dövüşünün, çevresinin ona son ihanetinin, kan ve demir mücadelesinin son faslının hikayesidir.

Alman yazar Emin Ludwig’in bu piyesini Haydar Rifat’ın olağanüstü Türkçesi ile okuyacak; hem tarihe – Demir Şansölye’nin onurlu düşüşüne şahitlik edecek, hem de edebiyatın yüksek hazına varacaksınız. Mavi Gök Yayınları Temâsâ Kitaplığı, Yavuz Selim Birtane’nin edisyonu ile gururla sunar!