Belki de dünya dışı bir malzemeden yapılmıştı aşk, bir kalbe ekildiğinde zapt edilemez bir biçimde büyüyerek bire bin veriyordu. Sadece
birkaç günde, amansız bir hastalık gibi nasıl da ilerlemişti...
Ayşegül, eşinin kendisini en yakın arkadaşıyla aldatmasıyla, her şeye yeniden başlamak zorunda kalır. Bulunduğu kabın şeklini alan su gibi o
da 14 yılın sonunda evliliğinin şeklini almıştır. Şimdi yeni komşular, yeni dostluklar ve birdenbire kalbine yerleşen aşkla, yalnızlıktan
özgürlüğe uzanan o derme çatma köprüden geçecektir.
Peki bu büyük buluşma için karşı kıyıda kendisini bekleyen yeni Ayşegül, daha önce hiç karşılaşmadığı Ayşegüllerin toplamıysa sadece?
Aşkı, büyük hikâyelerin küçük dekoru olmaktan çıkaran Birdenbire, onu yeniden baş köşeye oturtarak hikâyenin odağına koyuyor. İnsanın,
aşkın gücü karşısındaki çaresizliğini gösterirken şüphe, korku ve pişmanlık kuyularını arzunun aleviyle aydınlatıyor.
Özgün ve akıcı diliyle Birdenbire hem bir aşk hem de vicdan krizinin, şüphenin ve insanın bilinmezliğinin hikâyesi.