Aslında yaprağın suçu değildi düşmek, hele sonbahar hiç bahane değildi, önemli olan ağacın yaprağı istememesiydi. Oysaki yaprak bu savunma mekanizmalarıyla ağaçta kalabilseydi sadece o an için kendini kurtarabilirdi. Aslında çözüm basitti, “Birazcık Zaman”
“Birazcık Zaman” olsa İlkbahar gelecekti. Ağaç tekrar yapraklarına sahip çıkacak, çınar ağacı edasıyla ailesine sahip olacaktı.
Kim bilir…
Belki de o ağaçtan çok son baharlar geçti çok da baharlar geldi ama yıkılmadı yılmadı. Oysa her geçen bir sonbahar yalancı sonbahar ve her gelen bahar yalancı baharmış.
Bilemezdin ki, sen daha başka nelerin sana olumlu zaman paradigmalarını oluşturduğu zannederken aslında kökünden uzak olduğun o süreçler içinde, bu savunma mekanizmalarında çürümeye yüz tutmuşsun.