Misalden gerçeğe, kıssadan hisseye insana dokunan, geleceğe ışık tutan yaşanmış ibretlik hikâyeler, insanlık adına acı çekmiş, canını vermiş kişilerden tarihe düşülmüş notlar var bu kitapta.
Bazen keyifli, muzip, bazen acıklı, dokunaklı, bazen çuvaldız misali, can yakan. Ama çoğu zaman türkü tadında. Anadolu’da ya da dünyanın herhangi bir Anadolu’sunda söylenmiş.
‘Biriktirdiğin değil paylaştığın senindir’ demiş ya Yunus Emre. Bu kitapta paylaşılan kadim toprakların birikmiş mirasından beslenmiş, kısa anlamlı ve çarpıcı özlü sözler, masallar, söylenceler ve şiirlerle el ele bir umut demeti var.
Evet Bir Umut Var. Onca acıya rağmen Hayat varsa Umut da vardır. Okuduğunuz kitabın arasına bir ayraç koymak bile, yarına çıkmayı umut etmektir.
18. Yüzyılın büyük düşünürü Montesquieu; `Bugüne kadar, bir saatlik okumayla dinmey-en hiçbir üzüntüm kalmadı.’ demiş. Okumak ümit etmektir aynı zamanda.
Umut ve düş taciri tüm güzel insanlara bin selam olsun!
İyi okumalar.
‘Çocukluğunuz bir çobanın azığı gibi, yüreğinizin heybesinde kalsın hep, canınız acıdıkça çıkarırsınız. Hayatı bir ‘ilkokul dağılışı’ gibi yaşayın…’