Tükendi
Stok Alarmı…
“Sokakta kaza var, ortalık kan revan.
Bir özel araçla bir midibüs çarpışmış. Ortalığa saçılan yaralılardan kendini bilmez yatanlar ve aklı başında olup feryat edenlerle vücudundaki kanı görüp kendini bilmez yatanlara gıptayla bakanların panoramik görünümü bir film platosu hissiyatı veriyor.
Bir aralık kara bulutların gafletinden yararlanan güneş görünüyor yarım çehre. Ceset torbasına konan cenazenin hemen yanında öbekleşen kana, taklalar atarak yan dönmüş midibüsün havada kalan aynasına, ön camı tuzla buz olan diğer araçtan fırlamış jant kapağına vuruyor.”
...
Çocuk Edebiyatı alanında yayımlanmış eserleriyle tanıdığımız Fatma TUTAK bu kez hikayeleriyle çıkıyor karşımıza. Üstelik kitapta üç tane de masal yer alıyor ama bu kez büyüklere. O heyecan verici, iyimserlik taşan anlatımı burada hiç olmadığı kadar cesur. Bize bizden hikayeleri anlatırken eski hikayecilerin tarzına göz kırparak kalemini ve dolayısıyla okuru üslubunun zirvelerinde dolaştırıyor. Hikayelerin kurgulanmasında meselenin özünü derinden hisseden bir senaryo yazarı var. Satır aralarında aşama aşama geliştirilen düşünceler ve sorgulamalar okuyucuyu gerçek ile kurgu arasında arafta bırakıyor.
Bir Tarla Kuşunun Anıları, adını literatüre yazdırmaya aday bir yazarın kaleminden çıkmış okunası bir eser!