Bu ne ilk ne de sondu!
Gözlerindeki içe işleyen parıltı, şefkatle sarılışı, kendini bize adayışı, kadim yılların eskitemediği, sevda güneşinin ete kemiğe bürünmüş, bir resmi gibiydi.
Zaman sanki orada donmuştu. Bu bir başlangıçtı. Düne, bugüne, yarına dair ne varsa hepsi bu anda düğümlenmiş gibiydi.
Geldiğimiz yer kadim zamanlardan biriktirilmiş, bir yuva, bir yurt, bir cennet olacaktı bize.
Çünkü bu topraklar kadim mirası olan, herkesi kucaklayan, yaşama şansı tanıyan, mutlu, huzurlu, paylaşmanın ne demek olduğunu anlatan bir coğrafyanın adıydı.
Bütün bunlardan öğrendiğim bir şey vardı.
Geldiğimiz yerin adı:
*Bir sevgi sığınağıydı