Yazmış olduğum bu eser hayal ürünü olmaktan uzak tamamen yaşanmış bir hayat hikâyesidir. Naçizane kalemimin yettiğince işlediğim bu hayat hikâyesi belli kesimin hoşuna gitmeyecek olsa da kitabı bitirdikten sonra yalnız başlarına kalarak Harun`un ve Sevdanın gelişen hikâyelerini ve sonlarını düşündüklerinde Türkiye halklarındaki küçük ve normal görünen fakat esasen en büyük sorunların işlendiğini fark edeceklerdir. Ataerkil zihnin sadece kadınlara zarar verdiği düşünülür, oysaki erkeklerde bu eril zihnin ve sistemin en büyük kurbanlarıdır. Ataerkil düşünce sadece cinsiyetçi baskı ile sınırlı kalmaz, beraberinde ırkçılıkları, mezhepçilikleri sosyal, kültürel ve ekonomik tüm baskıları zincirleme olarak beraberinde getirmektedir. Kitabımı alarak okuyan tüm arkadaşlara sevgi saygı ve selamlarımı sunuyorum.