*Yaşlandım, saçımda bir beyaz var.* diyorum gülerek. *Bakayım.* diyerek saçlarıma yaklaşıyor ve kokluyorsun. *Ne güzel kokuyor saçların.* diyorsun. Bugüne dek senden duyduğum en samimi ve en güzel iltifatla istem dışı titriyorum bir an. Tekrar bir mutluluk duygusuyla, sana dokunmak ihtiyacı hissediyor ama cesaret edemiyorum. Bir hayalete sahip olacağım seni kaybettiğimde, biliyorum bunu. Oysa hayalet dediğin şey, yaşarken canını yaktığın insanlar için, o insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. Sen içimde ya da dışarıda bir yerlerde asla ölmemelisin. Sen ölürsen, ben bir *hayalet* sahibi olacağım.