Tükendi
Stok Alarmıİnsanlar duygu ve düşüncelerini anlatmak için belli kalıplar kullanmıştır. Bu kalıplar bir iletişim biçimi olduğu kadar bir düşünme biçimidir de. Türler, insanlık kültür mirasının bir sonucu olarak çok uzun süreçte ortaya çıkan dilsel yapılardır. Yazarlar, bir taraftan tür kavramı içinde türe uygun metinleri oluştururken diğer taraftan da türün sınırlarını aşmanın çabasında olmuşlardır. Bu çaba yazarların yaratıcılık arzusunun bir ürünü olarak görülebilir. Türler yazarı yönlendirdiği kadar okuru da yönlendirir. Yazar ve okur, metnin üretiminden tüketimine kadar birbirine dönüşen kimliklerle var olurlar. Dilin sonsuz anlam döngüsü içinde yazar okura, okur da yazara dönüşebilmektedir.
Her yazma, yeniden yazmadır. Her yeniden yazma da etkili bir okumanın ürünüdür. Türleri birbirine dönüştürmek farklı biçimlerde düşünmenin kapılarını aralar. Bir tür bir başka türle açıklanabilir mi? Bir tür bir başka türün okuma aracı olabilir mi? Türlerarası ilişkilerin metinlerin kurgu ve anlam üzerinde etkisi ne düzeydedir?
Bu kitap türlerin dönüşümü üzerine kuruludur. Dönüştürme biçimi olarak da tiyatrodan yararlanılmıştır. Metinlerin öyküden tiyatroya, şiirden tiyatroya, tiyatrodan tiyatroya ve romandan tiyatroya dönüşümünün serüvenine yer verilmiştir.