Aristoteles’in De Anima yani Nefs Üzerine (Yun. Peri Psukhês) adlı eseri, nefs-beden ilişkisinden canlılık işlevlerine, tahayyülden aklın konumuna uzanan meseleleri ele alıp bütüncül bir nefs kuramı ortaya koyması bakımından nefs araştırmasının kurucu metni sayılır. Antik Yunan felsefesinin İslam dünyasındaki tevarüsü ve temellükü bağlamında merkezî bir konumda bulunan İbn Sînâ ise psikoloji (ilmü’n-nefs) diyeceği bu alanda Aristoteles’in çizdiği çerçeveyi takip etmekle birlikte ona kritik müdahalelerde bulunmuş; bilhassa bedenden bağımsız ve ölümsüz bir nefs anlayışını güçlü bir şekilde savunmuştur. Bu açıdan İbn Sînâ’nın De Anima’yı alımlayışı hem Yunan ve İslam felsefesi araştırmaları özelinde hem de Batı felsefesinin bütünü için önem arz etmektedir.
Elinizdeki kitap İbn Sînâ’nın Aristoteles’i okurken De Anima’nın kenarlarına aldığı notları merkeze yerleştirerek filozofun bu “otorite” sayılan metinle kurduğu ilişkiyi ele almaktadır. Bu notlarında İbn Sînâ, Aristoteles’in argümanlarını mantıksal denetlemeye tâbi tutmakta; açıklama ve eleştirileriyle metni bütüncül olarak kuşatmaya çalışmaktadır. Bu kuşatıcı çabayı gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen bu eser, ilk olarak Aristoteles’in De Anima’sının felsefe tarihindeki ve İbn Sînâ’daki alımlanışını ortaya koymakta; ardından İbn Sînâ’nın De Anima Üzerine Notlar’ına ilişkin kapsamlı bir incelemeyle metni şerh etmektedir. Bütün bunlara ise İbn Sînâ’nın Notlar’ının Arapça metni ve Türkçe tercümesi eşlik etmektedir. Böylelikle okuyucu, bu çalışmada Notlar’ın kaleme alınışından bin yıl kadar sonra ilk kez herhangi bir dildeki tercümesiyle de karşılaşacaktır.