Bir dünya düşün ki kimseye ait değil ama herkesin dilinde. Üzerine konuşmaktan yaşanamayan ve yanaşılamayan bir dünya. Yani aslında bir dünya sancı. Korkular izin vermez ruhunu sermeye yeryüzünün şehirlerine, geriye çeken bir ip gibi gerer. Yapma, etme; eylersen bunalırsın, yaralanırsın, düşersin yardan, der ısrarla. Vazgeçmekle eylemek arasında kalırsın. Bu kez kötü derler, olmamış derler, ayıp derler, boca ederler üzerine tüm yasakları. İyisi mi, sen denizli bir yaz günü penceresinin kenarında rüzgâr gülü ile içindeki aşkın değirmenini döndür. Kalbinin eteğindeki taşlar dökülsün. Karlı bir yamaca yaslanmış dulda gibi kendi gölgende serinle. Her şeyi düzeltmeye kalkışma. Bir dünya sancı var, hangisine yetişeceksin, hangisini iyileştireceksin?