Bir gün batımı kızılıydı. Ellerime dokunan bir rüzgârla başladı hikâyem. Bir gariplik emanet kaldı avuçlarımda. Öyle bir dokundu ki ruhuma silindi içimde biriken bütün isimler ve şehirler. Her adımımda karşıma dikildi karanlıklara hapsettiğim yalnızlaşan hikâyeler. Bazılarına dokunamadım, bazılarını kelimelerin içine sakladım. Bazılarını ise alenen yazdım. Ellerime değip geçen onca kelimeyi rüzgârın nefesine seriyorum. Hangisini nereye savurur bilemiyorum. Savurduğu yerde ne kadar anlaşılır onu da kadere bırakıyorum.