Henüz bu kitabı satın almadıysanız ve sadece arka kapağını okuyup fikir sahibi olmaya çalışıyorsanız yanlış yoldasınız.
Elinizdeki kitabı yavaşça yerine bırakın ve vakit kaybetmeden bulunduğunuz yerden uzaklaşın.
Kitap; hem iş kazasında hayatını kaybeden 13 yaşındaki çocuğu hem de 80`lerde felekle hesaplaşan, kaderine isyan eden, tutunamayan milyonların çığlığı olan Müslüm Gürses`in Beyaz Türklerin fantezilerine dönüşmesini anlatıyor. Hem Muharrem Ayı`nın gelişiyle ilgili hiç bir resim yazı göremeyişimizi hem de kafalarda kırmızı soytarı şapkalarıyla Noel`in nasıl beklendiğini anlatıyor. Hem Atatürk`e ait olmayan sözleri anlatıyor hem de kız babası olmanın ne demek olduğunu.
Sadece adına ve arka kapağındaki üç cümleye bakarsanız nasıl anlayacaksınız ki?