Elfida’yı bilir misiniz? Hani anne karnındayken ağlayan, bunu duyan dedesinin de annesinden, doğacak çocuğunun kız olmaması için dua etmesini istediği, şayet çocuk kız olursa hayatı boyunca çok gözyaşı döker dediği Elfida’yı... İşte bu kitap onun hikâyesini anlatıyor. Güneşin her sabah doğup her gece kötülüklerin üzerini örttüğü; musibetin, hastalıkların, üçüncü sayfa haberlerinin bizi ve sevdiklerimizi değil de hep başkalarını bulduğu ve tüm bu olan bitene akşam yemeği saatlerinde maaile seyirci olduğumuz bir hayatsa yaşadığımız, Elfida tam da bu mesafeden bize seslenir... Duyar mıyız sesini? Böylesi bir hengâmede, belki... Kadere inanmakla isyan etmek, mücadele etmekle olanı olduğu gibi kabullenmek arasında salıncak misali gidip gelen Elfida, hayatı, inançları ve dünyayı sorgulamaktan korkmayanları bu kitapla kendi serüvenine ortak ediyor...