“Bilişim Çağı”nın ürünü olan bilişim teknolojileri, “bilen”e, “bilinen”e ve bilen ile bilinen arasındaki bağın bir sonucu olan “bilgi”ye yeni ve önemli tanımlamalar kazandırmıştır. “Bilen”i, beş duyunun ulaştığı “bilinenler”in “bilgi”sinin sınırlılıklarından kurtarmış; somutlardan çok soyutlarla ilgili çalışmaya ve üretmeye ortam hazırlamıştır. Bilişim teknolojileri, günümüz milletlerine de tanımlamalar getirmiş, sosyal yapı olarak bilişim teknolojilerini önemseyen, üreten ve geliştiren toplumlar, “bilgi toplumu” olarak tanımlanmıştır. Bilgi toplumu olarak tanımlanan toplumlar, içeride kendi bireyleriyle, dışarıda ise başka toplumlarla olan her türlü iş ve işlemlerini bilişim teknolojileri aracılığı ile gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu toplumlardaki kurum ve kuruluşların temelini ve gücünü, bilişim teknolojileri oluşturmaktadır. Bilgi toplumu, bireylerine bilgiyi geleneksel bir yaklaşımla aktaran ve sadece aktarılanla yetinen eğitim yerine, bilginin kaynağına ulaşmayı, bilgiyi üreten, bilgiyi kullanan ve geliştiren eğitimi esas almaktadır. Bireylerin okuryazar olmalarıyla yetinmemekte, öğrenmeyi öğrenen, ihtiyacı olan bilgiyi bilişim teknolojilerinden yararlanarak arayıp bulan ve yaşamında uygulayan, sadece bugünü değil, geleceği de tasarlayarak bireysel ve toplumsal yaşamı daha kaliteli hâle getiren projeler geliştirmelerini teşvik etmektedir.