Tıp tarihine dürbünle baktığınızda önce çığır açan buluşlar çarpıyor gözünüze. Hipokrat’ın modern tıbbı kuruşunu, Harvey’in kan dolaşımını buluşunu, Mendel’in genetik çalışmalarını, mikroskobu bulan Leeuwenhoek’u, Dioskorides’i, İbn-i Sina’yı, Paracelsus’u, Lister’i ve daha nice ulu bilim insanını görüyorsunuz.
Dürbüne ince ayar yapıp daha derinleri görmeye başladığınızda bazen gözleriniz yaşarıyor, bazen şaşırıyor, bazen kızıyorsunuz. O bilim insanlarına bazen gıpta ediyor, minnet duyuyorsunuz, bazen nefret ediyorsunuz. Bir yanda bilimin güzelliklerini, diğer yanda çirkinliklerini görüyorsunuz. Bilimin ak ve kara yüzlerine tanık oluyorsunuz.
Elinizdeki kitapta, tıp tarihinde az bilinen ya da dikkatten kaçan olaylardan, kişilerden, garipliklerden, yanılgılardan ve akıl almaz deneylerden bir demet bulacaksınız; bilimin öteki yüzü ile tanışacaksınız.